24 Temmuz 2012 Salı

Zaman Yönetimi

Hikaye bir üniversitede üniversite İş İdaresi master öğrencileri ile dersin Profesörü arasında geçer.

Profesör sınıfa girip karşısında duran dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, “Bugün zaman yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız” dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı. Kavanozun daha fazla taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu.

Öğrenciler hep bir ağızdan, “Doldu” diye yanıtladı. Profesör “Öyle mi?” dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha, “Kavanoz doldu mu?” diye sordu. Bir öğrenci, “Dolmadı herhalde” diye yanıt verdi. “Doğru” dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve kumu yavaş yavaş kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü.

Yine öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu. Tüm sınıftakiler bir ağızdan, “Hayır” diye bağırdı. “Güzel” dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına dolana kadar suyu boşalttı. Sonra öğrencilerine dönerek, “Bu deneyin amacı neydi?” diye sordu.

Uyanık bir öğrenci hemen, “Zamanınız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır” diye atladı. “Hayır” dedi profesör, “Bu deneyin esas anlatmak istediği ‘Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen, küçükler girdikten sonra büyükleri hiçbir zaman kavanozun içine koyamazsın’ gerçeğidir”. Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken, profesör devam etti:

Nedir hayatınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayalleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şeyler öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki birkaçı, belki hepsi. Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir iyi karar verin. Bilin ki, büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz, hiçbir zaman bir daha koyamazsınız. O zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma ne de ülkenize faydalı olursunuz. Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir.”

Profesör, ders bittiği halde konuşmadan oturan öğrencileri sınıfta bırakarak çıktı...

20 Temmuz 2012 Cuma

Fark!


Farklıyım

Farklısın
Farklı

Farklıyız

Farklısınız

Farklılar

Ne güzel, fark atıp gidiyoruz hayata.

Erdal Özkan